Page 5 - ihaber-ocak-2021
P. 5

iHABER



             Kadın cinayetlerinde EŞİK:





             Bu artık bir cinskırım!








                  Atiye Eren

             UAÖ-Eşitlik için Kadın Platformu(EŞİK), kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla “cinskırım” kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında birçok yazar
             ve sanatçı paylaştığı videolarla Meclis’e, kadın cinayetleri gündemiyle acil toplanması çağrısında bulundu. Peki kadın hakları savunucuları “cinskırım”la ne
             demek istiyor, kampanyadan alınan geri bildirimler nasıl değerlendiriliyor ve kampanya ne şekilde devam edecek?. EŞİK’ten Sevgi Uçan Çubukçu kampanyayı,
             Uluslararası Af Örgütü’ne değerlendirdi.


             “Günde en az üç kadın öldürülüyor, bu artık bir cinskırım” diyorsunuz.   İstanbul’da imzalanan Sözleşme’yi Türkiye, 24 Kasım 2011 tarihinde  TBMM’de   Bu kampanya ile birlikte Meclis’e acil toplanma çağrısında bulundunuz. Bu
             Şimdiye  kadar  kadın  cinayetleri,  kadına  yönelik  şiddet”  ifadeleri   247  milletvekilinin  246’sının  kabul  oyu  ile,  ilk  onaylayan  ülke  olmuştur.   kapsamda meclisteki geri bildirimleri yeterli görüyor musunuz?
             kullanılıyordu.  Başlatılan  kampanyada  kadın  hakları  savunucuları   Kadınların şiddetten arınmış bir yaşam hakkını ‘evrensel bir ilke’ olarak gören
             “cinskırım” ile ne demek istiyor?               Sözleşme’de değişiklik yapmak ya da çıkmak üzerine toplumsal ve siyasal   ‘Gelin,  cinskırımı  birlikte  durduralım’diyerek  Meclis’e  özel  gündemle  acil
                                                             alanda süregelen tartışmaların taşıdığı anlamın,  ‘toplumsal cinsiyet eşitliğini   toplanma çağrısında bulunulan bu Kampanya’da, somut talep, biraz önce
                                                             kabul etmeyen bir toplum düzeni kabulü’ ne işaret ettiğinin farkında olan   de  söylediğim  gibi,  İstanbul  Sözleşmesi  ve  6284  sayılı  şiddetle  mücadele
             Evet, Eşitlik için Kadın Platformu-EŞİK, kadın cinayetlerinin son bulması için   kadınlar, kadın hareketinin en geniş katılımlı  platformlarından olan Eşitlik İçin   yasasının etkin uygulanması ve TBMM’nin özel gündemle toplanarak cinskırım
             başlattığı Kampanya ileTBMM’de, hem iktidarda yer alan hem de muhalefette   Kadın Platformu’nu kurdular; Ve gördük ki, EŞİK Platformu’nun, Türkiye kadın   boyutuna  varan  kadın  cinayetlerini  önleme  yolunda  somut  adımlar  atması
             yer alan milletvekillerine sorumluluklarını hatırlatan bir çağrı yaptı: Hemen her   hareketinin  deneyim  ve  bilgi  birikiminin  ortaya  çıkardığı  katılımcı,  çoğulcu   talep  edildi..  Oldu  mu?  Henüz  hayır.  Kıpırdanmalar  oldu  elbette..  Özellikle
             gün en az üç kadının öldürüldüğünü bildiğimiz (ki bu rakamın kayda geçmemiş   ve  eşitlikçi  çalışma  yöntemleri  ile  yürüttüğü  ‘İstanbul  Sözleşmesi  Yaşatır   muhalefet partilerinden milletvekilleri, grup sözcülerinden bu sese kulak veren,
             olan intiharlar  ve şüpheli ölümlerle daha yüksek olduğunu biliyoruz) Türkiye’de   Kampanyası’ ise, toplumun çok farklı kesimlerinden büyük bir destek aldı,   bu konuyu gündeme almayı talep edenler oldu.. Ancak henüz siyasi iktidarda
             yaşanan kadın cinayetlerinin geldiği bu noktada, artık bir cinskırım olduğunu   sahiplenildi. Kampanya ile bir yandan Sözleşme’den çekilme tartışmalarına     olan partilerden bu sese kulak veren olumlu girişimler duymadık.. Bekliyoruz
             vurguladı. Dikkat ederseniz kampanyada, cinskırım kavramı kadına yönelik   büyük tepki veren feminist kadınlar, diğer yandan Sözleşme’nin etkin biçimde   elbette..
             şiddet, kadın cinayetleri kavramlarıyla birlikte kullanılıyor. Bunun anlamı şu;   uygulanmasını  talep  etmeye  devam  ettiler.  Temmuz  2020’de  kurulan  EŞİK
             kadın  cinayetlerinin,  kadına  yönelik  ekonomik,                                                             EŞİK  tarafından  başlatılan  kampanya  birçok
             fiziksel,  cinsel,  psikolojik  vb.  her  türlü  şiddet                                                        yazar ve sanatçının paylaştığı videolarla sosyal
             türünün  sürekliliğine,  sistematikliğine  ve  azalan                                                          medyanın da gündemine oturdu. Bundan sonrası
             değil  giderek  artan  oranlarına  dikkati  çekmek,                                                            için  kampanyayı  ne  şekilde  devam  ettirmeyi
             bunun anlamını ortaya koymak için... Ayşe, Fatma                                                               düşünüyorsunuz?
             değil, sadece kadın olarak doğdukları için maruz
             kaldıkları  bu  cinsiyetçi/ataerkil  şiddetin,  kadın                                                          Öncelikle   şunu   belirtmek   gerekir:   EŞİK
             cinayetleri olmasının ötesinde tarihsel, toplumsal                                                             Platformu’nun, TBMM’yi varoluşsal sorumluluğuna,
             ve siyasal bağlamına oturtan bir kavram olduğu                                                                 görevine  davet  ettiği  bu  kampanyada  görsel  ve
             için, “cinskırım” kavramı kullanıldı. Kadınların eşit                                                          yazılı  medya,  sosyal  medya  aracılığıyla,  ünlü/
             yaşam mücadelesi veren Türkiye Kadın Hareketi’nde                                                              ünsüz,  kadın/erkek,  genç/yaşlı  vb..farketmeden
             kadın  cinayetleri,  kadına  karşı  şiddet,  ataerkil                                                          toplumun  bütün  kesimlerine  bu  çağrıyı  dile
             şiddet, cinsiyetçi şiddet, eril şiddet, kadınkırımı vb.                                                        getirmede destek vermeye, bu sesi ortak ve yüksek
             kavramların hepsi, yerine, vurgusuna, bağlamına                                                                sesle  dile  getirmeye  destek  olmaları  için  çağrı
             göre kullanılmakta; çünkü bu kavramların hiçbiri                                                               yaptı. Elbette medyada daha çok yer alan toplumun
             diğerinin yerine geçen, ortadan kaldıran ikameci                                                               tanıdığı, sevdiği yazar, sanatçı, oyuncu vb..isimler
             bir yaklaşımla değil, bu olguyu hem topluma hem                                                                daha çok öne çıkıyor; ama kampanyanın başladığı
             de siyasi temsilcilere ve kamu otoritelerine daha                                                              andan itibaren Türkiye’nin her yerinden ünlü ya da
             iyi anlatabilmek, seslerini duyurabilmek amacıyla                                                              tanınmış olmayan o kadar çok kadından bu sesi
             kullanılmakta. Nitekim bu kampanya da görüldüğü                                                                yükselten videolar geliyor ki, inanılmaz gerçekten!
             gibi, kamuoyunun ve toplumun çeşitli çevrelerinin                                                              Evet bu sesin ne kadar güçlü olduğunu belki medya
             bu  sesi  duyduğunu  görüyoruz.  Asıl  önleyici                                                                o kadar görmüyor ya da göstermiyor olabilir, ama
             pozisyonları olan siyasilerin ve kamu otoritelerinin                                                           varlar ve bizler bu hakikati biliyoruz; Önemli olan
             duyup  duymadığını  ise  izliyoruz  ve  görmeyi                                                                da bu bana kalırsa.
             umuyoruz. Bu kampanyada, cinskırım kavramının                                                                  2020 yılı boyunca ilk olarak çocuk cinsel istismarı
             öne çıkmış olmasını, kadın cinayetlerinin yoğunluk                                                             faillerine infaz paketiyle af getirilmesini önlemeye
             ve  yaygınlığına,  giderek  artan  şiddetine  dikkati                                                          çalışan  EŞİK  Platformu    ve  eşit  yurttaşlık
             çekmek  amacıyla  kullanıldığını    görmek  gerekir.                                                           mücadelesi  veren  bütün  kadın  örgütleri  sürekli
             Üstelik yeni de değildir bu kavramın kullanılması.                                                             olarak,  ‘Türkiye’nin  İstanbul  Sözleşmesi’nden
             Hem  akademik  çalışmalarda  bizler  uzun  süredir  kullanmaktayız,  hem  de   Platformu’nun  yürüttüğü  kampanyalarla,  kadınların  şiddetsiz  bir  yaşam   imzasını  çekmesi  ihtimali  toplumun  gündemine  geldiği  günden  bugüne,
             uluslararası literatürde uzun süredir kullanılan bir kavram bu; EŞİK üyesi Prof.   hakkının temel bir insan hakkı olduğuna dönük önemli bir kamuoyu yarattığını   tüm gücüyle buna karşı çıktı. Türkiye kadın hareketinin gücü ve deneyimiyle,
             Dr. Gülser Kayır’ın bu konuya açıklık getiren çalışmaları var örneğin: Buna göre   izledik.    toplumsal  destek  ve  dayanışmayla  kadınların  ve  kız  çocuklarının  eşit
             Kayır, 1970’li yıllardan itibaren -ki literatürde ikinci dalga feminizmin politik              yurttaşlık haklarına yönelik saldırı niteliği taşıyan bu politikaları, siyasetin ve
             söz  ve  eylemlerinin  yükseldiği  bir  dönemdir-    ‘femicide/kadın  cins  kırımı’   Türkiye kadın hareketinin mücadelesi sonucu elde ettiği kazanımları muhafaza   toplumsal alanın gündemine taşıdı ve bunu başardı esasen.Eşitlik İçin Kadın
             kavramının kullanıldığını (1975- Carol Orlock) anlatır Kayır bu çalışmalarında;   etmek  durumunda  kaldığı  bu  dönemde,  en  önemli  sorunun,  yasaların   Platformu- EŞİK, şimdi de, siyasi ve idari sorumluları görevlerini yapmaya davet
             2012 yılında ise Viyana Femicide Deklarasyonu’nda dile getirilen, ‘femicide   kendisinde değil, yasaların cinsiyetçi bir yaklaşımla uygulanmasında olduğu   ediyoriçimde  hareket  ediyor  ve  toplumsal  alanda  da  bilgilendirme  yapıyor:
             alarm’ına  dikkati  çeken  açıklamalarıyla  kavramın,  kadına  karşı  şiddetin,   tespitinde ortaklaşıldı;  Öncelikli ve acil talebin, İstanbul Sözleşmesi’nin  ve   “Kadın cinayetlerini, cinskırımı ve kadına karşı şiddeti önlemek için meclisi
             kadın cinayetlerinin geldiği yoğunluk ve yaygınlığa dikkat çektiğini anlatır bu   6284 sayılı yasanın etkin biçimde uygulanması, yasa değişikliği değil, mevcut   göreve çağırıyor ve bu konuda sözü olan herkesi de bu kampanyayı desteklemeye
             kavramın kullanılmasıyla.                       yasaların,  cinsiyet  ayrımcılığı  yapmayacak  biçimde  uygulanmasının  ile     çağırıyoruz.  Sesimize  ses  olun,  hep  birlikte  sesimizi  meclise  duyuralım  ve
                                                             engellenmesinin bir devlet politikası olması gerektiğini kamuoyuyla paylaştılar.   cinskırımı durdurmak için harekete geçelim.”  dedi. Türkiye kadın hareketi ve
                                                             Sonuç  olarak  nasıl  bir  politika  sorunuza  gene  doğrudan  EŞİK  deneyimi   EŞİK Platformu, kadınların şiddetsiz ve eşit yaşam mücadelesi, siyasal alanda
             Türkiye  İstanbul  Sözleşmesi’ni  imzalayan  ilk  ülkelerden.  Fakat    her  ay   üzerinden cevap verecek olursak: Çok geniş bir koalisyon halinde hareket eden   sorumluların görevlerini yapması için izleme ve denetleme faaliyetlerine devam
             onlarca  kadın,  erkek  şiddeti  nedeniyle  hayatını  kaybediyor.  Bir  yandan   EŞİK Platformu’nda ekonomik durum, eğitim durumu, siyasi görüş, dini inanç,   ederken,  toplumsal  alanda  ataerkil  şiddetin  yaşanmayacağı  bir  zihinsel,
             kadın hareketinin gücü ve deneyimiyle kazanımlar elde ediliyorken diğer   etnik aidiyet, yaşam tarzı, cinsel kimlik, kuşak farklılıkları vb. çeşitlilikleri içeren   kültürel ve toplumsal dönüşümün  inşa edilmesine yönelik de neler yapabiliriz
             taraftan da kadın cinayetlerine dönük cezasızlık politikaları devam ediyor.   biçimde bütün kadınlara ulaşmaya çalışarak çoğulcu, dayanışmacı ve barışçı   diye hep birlikte düşünmeye ve yeni yollar, çözümler aramaya devam etmeye
             Bunun dönüşmesi ve İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması için nasıl   bir dil ve yaklaşımla kampanyalar yürütülmeye çalışılıyor. EŞİK Platformu’nun   kararlı.
             bir muhalefete ve eylemselliğe ihtiyaç var?     kampanya  süreci  ve  ortaya  koyduğu  metinler  ve  methodlarını,  Türkiye’de
                                                             feminist düşünce ve politikanın, her türlü tekil mesele üzerine düşünürken ve
             İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesine   çözüm üretirken, geliştirdiği bütünsel ve kesişimsel yaklaşımın bir örneği olarak
             dair  bir  Avrupa  Konseyi  Sözleşmesi’dir.  Bildiğiniz  gibi,  2011  Mart  ayında   okumak abartı sayılmaz.



                                                                                                                                                               5
   1   2   3   4   5   6   7   8