İfade Özgürlüğü Hakkı
Bu videoda uluslararası hukukta ifade özgürlüğü hakkının ne anlam ifade ettiğini inceleyeceğiz.
Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir: bu hak bir kimsenin ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın kişinin kendi tercih ettiği herhangi bir iletişim vasıtasıyla her türlü bilgi ve düşünceyi arama, edinme ve ulaştırma özgürlüğünü de içerir. Bu maddenin ikinci fıkrasındaki haklar özel bir ödev ve sorumlulukla kullanılır.
“Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir”
İfade özgürlüğü hakkı herkese aittir.
Hüviyet, cinsiyet, genetik özellikler, etnik ya da sosyal köken, din, dil, siyasi görüş, mülkiyet durumu, engellilik, yaş, cinsel yönelim veya başka herhangi bir statü temelinde ayrım yapılmaz.
“Arama, edinme ve ulaştırma özgürlüğü”
Bu özgürlük yalnızca kendi ifade etmeyi seçtiğiniz konuları değil, başka kaynaklardan edinmeyi seçtiğiniz bilgileri, fikirleri ve görüşleri de içerir. Bu kaynaklar farklı biçimler alabilir: ama hepsinde bilgi, fikir ve görüşler özgürce ifade edilebilir.
“Her tür bilgi ve düşünce”
İfade özgürlüğü ne kadar tartışmalı ve kamusal bir şahsiyet için potansiyel olarak ofansif olursa olsun tüm fikirlere işaret eder. Bir görüş yalnızca nefreti körükler veya şiddete davet ederse kısıtlanabilir.
“Ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın”
İfade özgürlüğü hakkı, ülke hudutlarıyla sınırlandırılamaz. Devletler ülke hudutlarından bağımsız olarak bu hakkı tanımalıdır.
“Herhangi bir iletişim vasıtasıyla”
İnsanlar basılı materyaller, görsel sanat eserleri, tiyatro, film, dans ve müzik de dahil olmak üzere pek çok farklı şekilde kendilerini ifade edebilir.
Bunların tamamı ifade özgürlüğü hakkı ile korunmaktadır
.
“Özel bir ödev ve sorumlulukla”
Uluslararası hukuk çerçevesinde ifade özgürlüğü hakkı ile ilgili bazı kısıtlamalara imkân sağlanmıştır. Ne var ki sansüre ancak son derece istisnai durumlarda müsaade edilir ve bu karar adil yargılanmaya tabidir.
Devletler ifade özgürlüğü hakkına müdahale etmeyerek ve insanların bu hakkı kullanmaları için aktif tedbirler alarak bu hakka saygı göstermeli, bu hakkı korumalı ve kullanılmasını sağlamalıdır.
Söz gelimi azınlıklar kendilerini ana dillerinde ifade edebilmeli, siyasi hayata katılabilmeli ve diğer vatandaşlara sağlanan haklardan yararlanabilmelidir. Devlet ya da özel menfaatleri bulunan özel şirketler medyayı tekellerine almamalıdır.